DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
DİŞİ BİREYLERİNİN
KABUKLARINDAN ANTİK DÖNEMLERDE KULLANILAN BOYA ÇIKARMA
YÖNTEMLERİ İLE BOYA ELDESİ
Çalışmada Ceroplastes rusci L. (Hemiptera: Coccidae) kabuklu dişilerinden antik dönemlerde kullanılan
boya çıkarma yöntemleri ile elde edilen boyanın tekstil boyası olarak kullanılabilirliği araştırılmıştır.
Kabuklu dişiler incir ağaçlarından toplandıktan sonra serilerek kurutulmuş, su ile ezilerek kaynatılmış ve
Pantone TCX Tekstil Kumaş Renk Kartelası’na göre Pantone 19-1760 Scarlet TC rengini almıştır. Ham kumaş
parçaları boya içerisine konularak kaynatılmak suretiyle boyanmış ve sonuçta Pantone 16-1529 Burnt Coral
yani mercan rengini oluşturmuştur. Boyanan kumaş parçalarının yıkanması sonucunda herhangi bir renk
akması meydana gelmemiştir. Sonuç olarak C. rusci kabuklarından elde edilen bu boyanın organik tekstil
ürünlerinin boyanmasında kullanılabileceği önerilmiştir.
İnsan, ilk çağlardan beri çevresinden
faydalanmış, onu güzelleştirmeye ve korumaya
çalışmıştır. Süslenme içgüdüsü nedeniyle
doğadan birçok boya ve boyarmadde
elde etmiştir. Bunu Paleolitik Dönemlerde
bile görmek mümkündür. Günümüzden
yaklaşık 30.000 yıl öncesine ait İspanya
(Altamira Mağarası) ve 18.000 yıl öncesine ait
Fransa’da bulunan (Lascaux Mağarası) mağara
duvarlarındaki resimler bunların kanıtıdır.
Buralarda bulunan ölü kemiklerinin kırmızı renkli
olması çok ilgi çekicidir (Bahn, 2007: 81-85).
Bu rengin dini bir gelenek olarak ceset
üzerine sürülen demir oksitten ileri geldiği
sanılmaktadır. İlk kullanılan boyalar metal oksit
karışımı, killi toprak ve bazı bitki özsularıdır.
Bunların su ile karıştırılarak boyanacak yere
sürüldüğü sanılmaktadır. Doğal boyamacılık,
doğada sağlanan çeşitli bitki ve böceklerdeki
boyarmaddelerden yararlanılarak yapılan
boyamacılık işlemidir. Günümüzden 5000
- 6000 yıl önce başlayan doğal boyamacılık
1856 yılında William Henry Perkin tarafından
ilk sentetik boyarmaddenin bulunuşuna kadar
değişmeden sürmüştür. XIX. yüzyılın ikinci
yarısında bir yandan yeni boyarmaddeler bulunurken öte yandan bitkilerdeki
boyarmaddelerin sentezi gerçekleşmiştir.
Boyarmaddelerin büyük miktarlarda ve
ucuz olarak sentezi XIX. yüzyılın sonunda
doğal boyamacılığı büyük ölçüde ortadan
kaldırmıştır (Anonymous, 2010).
Antik dönemlerde kullanılan boya
maddeleri, giysilerin yapıldığı kumaşların
boyanmasında kullanıldığı gibi duvar
resimlerinde de pigment olarak kullanılmıştır
(Sandberg, 1996:17). Tekstil boyama endüstrisi,
insanlık tarihi boyunca gelişerek varlığını
devam ettirmiştir. En eski dönemlerden beri
kullanılan boya maddeleri de çeşitlenerek
artmıştır. Boya elde etmek için kullanılan
hammaddeler inorganik maddelerin yanı sıra
bitkiler ve hayvanlar gibi organik kökenli de
olmuştur.
Organik kökenli boyalar; köklerden, gövde
kabuklarından, yapraklardan, dallardan,
meyveler ve tohumlardan, likenlerden,
böcekler/hayvanlardan elde edilmişlerdir
(Ferreira vd., 2004: 329-336).
Akdeniz, antik dönemlerde, boya endüstrisi
için çok önemli bir merkezdir. Hayvansal
kaynaklı boya maddelerinden olan Murex ve
Kermes, bu bölgedeki yerleşim merkezlerinde
elde edilmiş, kullanılmış ve diğer bölgelere
ihraç edilmiştir (Cazzella ve Moscoloni, 1998:
178-179).
Kermes böceğinden elde edilen boya da,
Roma Döneminde sıkça kullanılan hayvansal
kaynaklı bir boya maddesidir (Brunello,
1973: 107.). Kermes’in en önemli türü
Kermococcus vermilio Planchon (Hemiptera:
Kermesidae)’dur. Bu tür özellikle Akdeniz
asadece bu canlının dişilerinden elde
edilir (Freeman ve Peters, 2000: 388 vd.).
K. vermilio’nun dişilerinden elde edilen bu
hammadde, kırmızı renk için kullanılmıştır
(Forbes, 1964: 101).
Tekstil boyamasında kullanılan bir diğer
hayvansal kaynaklı madde de “Murex”tir.
Akdeniz kıyılarında bulunan bir deniz kabuklusu
olan Murex ten mor renk elde edilmiştir.
Bu
kabukluların, Orta Minos Dönemi’nde (M.Ö.
20-18.yy), boya yapımında kullanıldığı tespit
edilmiştir. Murex’ten elde edilen mor renkli
boya, Roma Dönemi’nde “Krali” bir renktir.
Sıradan insanların kullanamayacağı kadar
pahalı ve elde edilmesi zahmetlidir. Bu nedenle
sadece Kraliyet ailesi mensuplarının kullandığı
bir renk olmuştur. İtalya’daki Copa Nevigata
yerleşiminde de kırık Murex kabukları, M.Ö
18.yy’da burada da boya üretiminin olduğuna
işaret etmektedir (Cazzella ve Moscoloni,
1998:179). Girit Adası’nda yapılan araştırmalar
sırasında; mor boya elde etmek için kullanılan
Murex kabuklarından oluşmuş tepecikler
saptanmıştır (Melo, 2000: 3-4). Murex’ten
elde edilen boya hakkında antik dönem
yazarlarından Vitruvius (Vitruvius, 1998: 162-
163), Aristotle (Aristotle, 2004: 131-132) ve
Pliny (Pliny, 1855: 60-65) de bilgiler verir.
Böcekler aleminde kabuklu bitlerden
özellikle Kermococcidae ve Dactylopiidae
(Hemiptera) familyalarına bağlı türler boya
sanayinde yararlanılmaktadır. Dactylopiidae
familyası türlerine boya koşnilleri adı
verilmekte olup, boya sanayiinde yaygın olarak
ta kullanılmaktadır. Ergin dişilerde vücudun
genel görünüşü unlu bitlere benzer. Küçük
boyda türleri kapsar ve kırmızı veya koyu
kırmızı renklerde uzunca, oval, konveks vücut
yapısına sahiptir. Bu familyanın en önemli
türü Dactylopis coccus Costa olup Meksika
orjinli bu tür Opuntia cinsi kaktüsler üzerinde
yaşar. Bitkiler üzerinden fırçalar yardımı ile
toplanarak kurutulur ve boya sanayiinde ham
madde olarak kullanılır (Lodos, 1986: 27 vd.).
Ceroplastes rusci L. (Hemiptera: Coccidae)
İncir kanlı basra veya incir koşnili olarak bilinir.
Ergin dişi açık kırmızımsı veya kirli morumsu
renktedir. Vücut oval, konveks şekilde olup,
vücudun üzeri pembemsi beyaz renkte bir
mum tabakası ile örtülüdür (Resim1). Bu mum
örtü, ortada büyük bir levha ile bunun etrafını
çevreleyen küçük, yaklaşık kare şeklinde 8
adet levhacıktan oluşur. Bu levhacıkları ayıran
oluklar, dişinin yaşlı durumda olması hariç
kolaylıkla görülebilir.
Dünyada tropik ve subtropik bölgelerde
yayılmış olan bu zararlı Akdeniz çevresi ile
Orta Doğu ülkelerinin hemen hepsinde yaygın
halde bulunur. İran, Libya ve İsrail’de incir
ağaçlarında ciddi zararlara sebep olmaktadır.
Yurdumuzda özellikle Batı ve Güney Anadolu
bölgelerinde yaygın olarak rastlanmaktadır.
Konukçuları başta incir olmak üzere asma,
kayısı, dut, antepfıstığı, çınar, kavak, mersin
gibi bitkilerdir. Turuçgillerde de ara sıra görülmektedir. C. rusci incir ağaçlarının ince
dal, sürgün, yaprak ve meyveleri üzerinde
bulunur. Bu organlarda yoğun popülasyonlar
oluşturduğunda bireylerin sokup emmesi
sonucu sürgün ve dallarda gelişme yavaşlar,
yapraklar vaktinden önce dökülür, meyveler
küçük kalır. Ayrıca koşnille bulaşık meyveler,
Pazar değerini de büyük ölçüde kaybeder.
Koşnilin bu zararının yanı sıra incir ağaçlarında
bol miktarda salgıladıkları tatlımsı madde
nedeniyle asıl zararlarını meydana getirir. Bu
tatlımsı madenin üzerine saprofit mantarların
gelmesi ile fumajin meydana gelir (Lodos,
1986: 278 vd.).
Literatürde C. rusci’nin boya olarak
kullanılabilirliği üzerine bir çalışmaya
rastlanmamıştır. Elle dokunulduğunda kırmızı
renk vermesi ve rengin kolaylıkla çıkmaması
nedeniyle boya olarak kullanılabileceği ön
görülmüştür. Bu çalışmada antik dönemlerde
kullanılan boya çıkarma yöntemleri ile C. rusci
dişilerinin kabuklarından elde edilen boya
maddesinin sentetik madde kullanmadan
%100 boya olarak kullanılabilirliği
araştırılmıştır
bunlara yönelim artmıştır. Gıda maddelerinde
olduğu gibi tekstil ürünleri gıda maddelerinden
sonra insan bedeniyle en çok ilişkide olan ürün
grubudur. Kıyafetlerimizin üzerindeki boya
artıkları ve kimyasallar, ter ve solunum yoluyla
vücudumuza nüfus etmekte ve sağlığımızı
en az gıda maddelerindeki kimyasallar kadar
etkilemektedir. Yapılan bazı araştırmalara
göre bu kimyasalların bir kısmı alerjilere
neden olduğu ve kanser riski taşıdığı ortaya
konulmuştur. Bu nedenle yetkili kuruluşlar
tarafından sertifikalandırılmış organik elyaf
kullanılarak ve tüm işlem basamaklarında
organik standartlar gözetilerek üretilen ve
sertifikalandırılan organik tekstil ürünleri de
bulunmakta ve kullanılmaktadır (Tarakçıoğlu,
2008: 247).
Gerek ekonomik açıdan, gerek
uygulanabilirliği açısından özellikle tekstil
sektöründe çok büyük yere sahip olan doğal
boyama; sağlık, ekolojik döngü ve biyolojik
yarar sağlayabilme özellikleriyle birçok
avantaja sahiptir.
Doğal boyamada kullanılan
makineler sentetik boyamacılığa göre çok
daha kısa sürede çalıştırıldığı için enerji
tasarrufu sağlanmaktadır. Doğal boyamacılıkta
kullanılan organik kökenli maddeler doğaya
tekrar arıtmadan bırakılabilir. Sonuç olarak
doğal boyamacılık enerji ve su tasarrufu
sağlayarak küresel ısınma sorunun çözümüne
yardımcı olur, kullanılan organik maddelerin
atıklarının dönüşümü sağlayarak ekonomiye
katkısı vardır. Bütün bunlar göz önüne
alındığında C.rusci dişilerinin kabuklarından
elde edilen boya hem doğadaki bir zararlıyı
kontrol altına almak hem de doğal boya olarak
kullanılabilirliği nedeniyle organik tekstillerde
kullanılabilecektir. Ancak elde edilen
boyanın tekstil laboratuvarlarında bir takım
analizlerinin yapılması da gerekmektedir.